İşletme Yöneticilerine Düşen Görev

“Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılının ilk günlerinde. İşletme Yöneticilerine düşen görev , İşletmelerini ve içinde bulundukları Sektörü , dünya rekabet ortalama seviyesinin üzerine çıkarmak değil mi?
Peki , bunu nasıl başarırız ?

Bu sorunun cevabı sorularda gizli.
Şu anda mevcut durumumuz ne?
Neden çağdaş ülkelerin 6 kat gerisindeyiz?
Bu verimsizlik nasıl oluştu?

Bunlar kök nedenleri ortaya çıkarmak için sorulacak sorular hep. Ama önce “Farkındalık” yaratılmalı çünkü bir çok Yönetici, rakamlarının verimsizliğinin farkında değil gerçekte. Yani içinde bulunduğumuz mevcut durumun rakamları ile çağdaş ülkelerdeki benzer işletme ve sektörle kıyaslamasını yapmak gereğini düşünmüyor bile. Onlar bize göre neyi farklı yapıyorlar?

Bazen, yurtdışında fabrika , tesis görüp gezen İşletme sahiplerinden şöyle duyarız: “Adamlardaki makinalardan bizde de var. Onların yaptığını biz de yaparız” Ama öyle olmuyor. Bizim yaptığımız ürünler, fiyat , fiyatın gelecekteki durumu , kalite , kalitenin gelecekteki güvencesi , malın zamanında bulunurluğu , garanti , satış sonrası hizmet , sipariş alım şekli , siparişe cevap verme süresi , siparişin devreye alınma süresi , teslimat güvencesi , gelecekte hep aynı güvence ile teslimat yapabilirliğe olan güven gibi daha sayılabilecek bir çok konuda aynı rekabet gücünü yansıtmıyor ?
Acaba en büyük neden ne?
İNSAN…

Sevgili dostlar , insana verilen değer , çalışanların devir hızının dünyadaki rakipleriyle kıyaslamasından anlaşılabilir. Bir de çalışanların Eğitim seviyesi , sürekli öğreniyor olup olmadığından , kurduğumuz organizasyonun , onların kendini gerçekleştirmesine , serbest fikir üretmeye , işine severek , isteyerek gelmesini sağlayacak ekosistemin yaratılmış olup olmadığından… Bunları kıyaslayın lütfen…

Sonuçta , İnsanlara hizmet ettiğinizi unutmayın. Müşteriler de insan . Tedarikçiler de… Ve hissedarlar da insan , bulunduğunuz çevre ve dünyadaki çevredekiler de… Yani Beş Paydaş’ın beşi de İNSAN.
Yirmi birinci yüzyılda , Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk gününde , en önemli konu olarak “Yalın Düşünce”nin “Önce İnsan” diyen prensibi düştü düşüncelerimin önüne…

Haydi dostlar , hep birlikte ülkemizi içinde bulunduğu “orta gelir tuzağından” yani “verimsizlik tuzağından” çıkaralım. Elimizde bunun için “Yalın Düşünce” var. “Dijitalleşme” gerçeği var. Yapılacaklar belli. Hepinize yeni Cumhuriyet Yüzyılında , mutlu , sağlıklı , başarılı günler diliyorum”
#yalındüşünce #yalınfelsefe #yalındönüşüm #yalınyönetim #verimlilik #önceinsan #respecttopeople #productivity #leanmanagement #leantransformation #leanphilosophy #leanthinking